Günler ne kadar çabuk geçiyor, Haziran ayi geldi ve herkezin sabirsizlikla bekledigi, çok özledigi, eglenceli, sicacik yaz günlerini de beraberinde getirdi. Eminim ki deniz ve kumsal, size de kendisini çok özlettirmistir. Bu yaz Ocaklar'a yine içimizdeki tatli heyecanlarla ulastigimizda bizi yine güzel sürprizler ve yenilikler karsilayacak, duyduguma göre Ocaklar'in güzelligine yine güzellikler katilmis. Bu ayki yazimda Ocaklar gecelerinden bahsetmek istedim. Ocaklar'da günesin isiltilari daglarin arasindan nasil dogup bize en güzel günaydinlarini sunup, doganin en güzel renklerini görmemizi sagliyorsa, geceleri kapkaranlik gökyüzünü aydinlatan Ay ve yildizlar da geceleri o kadar güzellestiriyor...

Ocaklar, parlayan yildizlarla dolu geceleriyle her zaman insanin gözlerini kamastirir. Kapkaranlik geceyi aydinlatan sayisiz, isil isil, size göz kirpan yildizlarin içine dalip gidersiniz.

Birdenbire inanilmaz bir isiltiyla gözlerinizin önünden kayip giden ve gözaçip kapayincaya kadar gerçeklesen küçük bir anin sevinç çigligiyla dileginizi tutarsiniz ve eger sansliysaniz ve gerçekten gözlerinizi gökyüzünden ayirmak istemediginiz bir gecedeyseniz o kadar çok yildiz kayar ki sonunda tutacak dilek bulamazsiniz...

Eminim ki çogu kisi gündüz günesin sicakligiyla isil isil parlayan kumsalin ve denizin çekiciligine kapildigi gibi, geceleri de kumsalda oturup denizin içine batarmisçasina yavas yavas kaybolan ve battikça daha da koyulasan kipkirmizi Ay'dan gözlerini ayiramamistir. Ben bu manzarayla karsilastigim an kendimi ondan ayiramiyorum ve seyretmeye doyamiyorum. Dalgalar kumsala yavas yavas vururken duydugunuz o huzur verici sesle karsinizdaki görüntü birlestiginde birakipta gidemiyorsunuz bir türlü, Ay gözlerinizin önünden kaybolana dek....

Dolunay gecelerinde aklima hep çok sevdigim bir masal gelir. Intera ve Dolun'un aski...Bu masalda Dolun kalbindeki askinin büyüklügü kadar kocaman bir tasa dönüsür ve tas o kadar büyür ki dünyaya sigmaz, gökyüzünde yükselir ve Dünya ile dönmeye baslar. Dolun'un kalbi Ay olur. O günden sonra sadece 28 gecede bir gösterir Dolun kalbinin tüm yüzünü, askinin bütün pariltisini...Sadece o gecelerde aydinlatir Dünya'yi ayni çiçek gibi...

Ocaklar'da geceyi gizemli ve büyülü isiltisiyla aydinlatan Dolun'un askla dolu kalbi gibi Ocaklar'da yaz geceleri de rengarenktir. Günes battiktan sonra sahilde yapilan yürüyüsler, sahil boyunca dizilmis küçük küçük balik restoranlarindan ve eglence yerlerinden gelen müzik sesleriyle doludur yollar...Renk renk isiklarin denize yansimasiyla, gece daha da renkli görünür insanin gözüne...Özellikle küçük küçük teknelerin bulundugu ve dalgalarin sevgiyle dokundugu kayaliklarda yaninda oldugunuzda mutlu oldugunuz, sevdiginiz insanlarla oturup sohbet etmenin tadi bir baskadir, çünkü sizin tatli sohbetlerinize, sicacik esintisiyle yaz meltemi, karsinizda ayisiginin denizin üzerindeki isiltisi ve gökyüzündeki binlerce yildiz da eslik eder. Kalabaliktan biraz uzaklasmak isterseniz de kumsal size kollarini açar...Gitarin o güzel melodileriyle birlesen sarkilar sizi alip götürür, çok uzaklarda size sevgiyle göz kirpan yildizlarin içine...Bir arkadasim ne zaman beni durgun görse "Hadi tatli cadi, gül yapraklarini savur gökyüzüne" der. Ocaklar'in yildizlarla dolu gökyüzünün altinda avucumdaki pembe gülün yapraklarini savurmustum denize bir gece, o geceden kaldi bu söz, tipki bir yildiz kaydginda tutulan dilek gibi nese doluydu...

Hayatimizdaki her dakika, her an o kadar degerli ki, küçük olsun, büyük olsun hiç önemli degil, etrafiniza baktiginizda insani mutlu edebilecek o kadar güzel ayrintilar var ki gökyüzünde, kum taneciklerinde, uzaklardan kapkaranlik görünen fakat içine daldiginizda yesilin en güzel tonlariyla sizi kucaklayan yosunlarda ve onun misafir ettigi renk renk canlilarin dünyasinda, yildizlarin piriltisinda, hersey o kadar güzel kiii, önemli olan bunlari görebilmek, bu güzel ayrintilarin tadini çikarabilmek...Insan hayalgücünü, insan, hayvan ve doga sevgisiyle birlestirip mutlu olabiliyorsa, gözlerinin içi gülebiliyorsa sevgiye asik olmus demektir...

Arzu Konuk

Bu yazi ile ilgili gorusler